18 Temmuz 2013 Perşembe

ASANSÖRLERDE KARŞILAŞILAN KAZA TİPLERİ NELERDİR?

Bir yangın veya deprem anında asansörde mahsur kalınması sonucu oluşan kazalar.

 Kabin ile karşı ağırlığın çarpışması sonucu oluşan kazalar.

 Kabinde aşırı yükleme sonucu oluşan kazalar.

 Asansörün frenlerinin devre dışı kalması, fren balatalarının aşınması, frenle tahrik kasnağı irtibatının kesilmiş olması, tahrik yeteneğinin uygunsuzluğu, kumanda sistemi arızalarından kaynaklanan nedenlerle kontrolsüz aşağı ya da yukarı yönde hareketle kazalara neden olması.

Kabin katta yokken kat kapısının açılması sonucu oluşan kazalar.

Kabin kapısı olmayan asansörlerde, kabin hareket halinde iken kabin ile kuyu duvarı arasında sıkışmalar

sonucu oluşan kazalar.

Asansör kapılarının arasında sıkışma sonucu oluşan kazalar.

Kabin içinde mahsur kalan kişilerin kurtarma yönergelerine uyulmadan bilinçsiz bir şekilde kabinden

çıkmaya, çıkarılmaya çalışılmaları sonucu oluşan kazalar

Asansörün kat seviyesinde hassas durmaması sonucu giriş-çıkışta oluşan kazalar.

Kabin içine konan yüklerin dengeli konumlandırılmamış olması ve seyir halinde bu yüklerin kayması sonucu oluşabilecek kazalar.

Asansörde bakım veya revizyon sırasında gerekli güvenlik önlemlerini almadığı için bakım personelinin yaşadığı kazalar.

Asansör bakımı sırasında gerekli uyarı ve bilgilendirme işaretlemelerinin yapılmaması sonucu oluşan kazalar.

YÜRÜYEN MERDİVENLERLE İLGİLİ YANLIŞ BİLİNENLER

BİLİNEN: Yürüyen merdivenleri kullanırken dikkatli olmak zorunda değiliz.

DOĞRUSU: Yürüyen merdivenler yaklaşık 6 ton ağırlığında hareket eden makinalardır ve bu nedenle hareket eden bir otobüse binmiş gibi dikkatli olunmalıdır.

BİLİNEN: Yürüyen merdiven basamakları hareket ederken birden düz hâle gelir ve insanlar üzerinde kayıp düşerler.

DOĞRUSU: Bu imkansızdır. Çünkü her basamak desteklenmiş bir üçgen yapıdan oluşmaktadır. Bu sebeple düz hâle gelmeleri ve insanların kayması mümkün değildir.

BİLİNEN: Yürüyen merdivenler çok hızlı hareket ederler.

DOĞRUSU: Yürüyen merdivenler sadece normal ve yürüyüş hızının iki katı hızla hareket ederler. Bu yanlış algılama kullanıcıların merdiven üstünde dururken etraftaki nesnelerin hareket halinde olması nedeniyle olabilmektedir.

BİLİNEN: Yürüyen merdivenler duruyorsa normal merdiven olarak kullanılabilir.

DOĞRUSU: Yürüyen merdivenler eğer binanın acil çıkış merdiveni olarak tasarlanmamışlarsa normal merdiven olarak kullanılmamalıdır. Basamak yükseklikleri uygun olmadığından düşme riski yüksektir.

Konut İhtiyacı 4,1 Milyon Olacak

Onuncu Kalkınma Planı’na göre, 2014-2018 yıllarında şehirleşme, nüfus artışı, yenileme ve afetten dolayı konut ihtiyacı toplam 4,1 milyon olacak.

Planda yer alan kentsel dönüşüm ve konut durum analizine göre, sağlıksız yapılaşma, eskiyen ve yıpranan yapı stoku, afet riskleri, hızlı nüfus artışı, değişen mekan tercihleriyle işlev ve değer kaybeden alanların oluşması gibi faktörler, şehirlerde yapı ve alanların dönüşüm ihtiyacını artırdı.
Riskli yapıların tespiti ve yenilenmesi konusunda görevlendirilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bu yıl mayıs ayı itibarıyla 19 ilde 46 farklı alanda 97 bin 300 yapıyı içeren, yaklaşık 610 bin kişinin yaşadığı 3 bin 876 hektar, dönüşüm alanı ilan edildi.
Onuncu Kalkınma Planı döneminde şehirlerde afet riski taşıyan, altyapı darboğazı yaşayan, eski değeri ve işlevini kaybeden, mekan kalitesi düşük bölgeleri, sosyal, ekonomik, çevresel ve estetik boyutlar dikkate alınarak yenilemek, kentsel refahı, yapı veyaşam kalitesini yükseltmek amaçlanıyor.
Bu dönemde, şehirleşme, nüfus artışı, yenileme ve afetten kaynaklanan konut ihtiyacının da toplam 4,1 milyon olacağı tahmin ediliyor.

En Pahalı İlçe

İstanbul’da iş kurmak isteyenler lokanta ve restoran açmayı tercih ediyor. sahibinden.com verilerine göre, İstanbul’da her geçen gün hem satılık hem de devren işyerlerinde fiyatlar artış trendine girerken, Başakşehir ortalama 1 milyon 200 bin lira ile rekor kırıyor.

sahibinden.com’un Türkiye’nin beş büyük ilinde yılın ilk iki ayına ait satılık ve “devren” işyerleri ile ilgili verileri belli oldu. Yılın ilk iki aylık döneminde Türkiye genelinde satılığa çıkan ya da devredilen işyeri ilan sayısında, 2012′nin aynı dönemine göre yüzde 35 azalma oldu.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya’yı kapsayan 2013 ilk iki aylık satılık ve devren işyeri verilerine göre, Türkiye’nin beş büyük ilinde devredilen işyerlerinin faaliyet konusunun başında lokanta ve restoranlar geliyor.
Yılın ilk iki aylık döneminde devir ilanı verilen lokanta ve restoran sayısında 2012′nin aynı dönemine göre yüzde 10, restoran ve lokanta fiyatlarında ise yüzde 15,5 oranında artış yaşandı.
İstanbul’da Şişli Ataşehir’i tahtından etti
Bu sürede en pahalı işyeri devri ortalama 55 bin lira ile İstanbul’da gerçekleşti. 2012′nin ilk iki ayında İstanbul’da devren satılık işyeri konusunda Ataşehir gözdeyken, bu yılın aynı döneminde Şişli ön plana çıkıyor. Şişli’de devredilen işyerlerinin ortalama fiyatı ise 55 bin lira.
Ankara’da, Çankaya son iki yıldır tahtını kaptırmıyor. Geçen yılın ilk iki ayında olduğu gibi bu yıl da en fazla devredilen işyeri Çankaya’da olurken, bölgede fiyatlar da yüzde 20 artışla ortalama 42 bin liraya çıktı.
İzmir Bornova’da ise devredilen işyerlerinin fiyatları yüzde 60 yükseldi ve ortalama 40 bin liraya çıktı. İzmir’de en fazla işyeri devri ilanı verilen semt Karşıyaka oldu.
Antalya’da işyerleri açısından en pahalı ilçe Manavgat; Bursa’da ise İnegöl oldu. Her iki bölgede de devredilen işyeri fiyatlarında yüzde 50′lik artış yaşandı.
Satılık işyeri fiyatlarında Başakşehir açık ara önde
Öte yandan, bu yılın ilk iki ayında 5 büyük ilde satılık işyeri kategorisinde en pahalı semt İstanbul’da Başakşehir oldu. Başakşehir’de satılık işyerlerinin ortalama fiyatı 1 milyon 200 bin lira olurken, Başakşehir’i pahalılık açısından İstanbul Kadıköy ortalama 624 bin lira ile izliyor.
Bursa İnegöl ise satılık işyeri fiyatı sıralamasında İstanbul’u ortalama 912 bin lira ile ikinci sırada takip ediyor. Yılın ilk iki aylık döneminde satılık işyeri fiyatı sıralamasında 400 bin lira ile Ankara Yenimahalle 3. sırada, 350 bin lira ile Antalya Konyaaltı 4. sırada, İzmir Gaziemir ise 320 bin lire ile 5. sırada yer aldı

Konut Kredisi Alırken Bu Masraflara Dikkat!

Hangi masraf, hangi durumda ödeniyor, ne kadar tutuyor?” “Hangi sigortalar zorunlu?” İşte tüm bu soruların cevapları:
Tüketicilerin kredi alırken dikkat etmesi gereken tüm masraf kalemlerini konutkredisi.com.tr derledi. “Hangi masraf, hangi durumda ödeniyor, ne kadar tutuyor?” “Hangi sigortalar zorunlu?”  İşte tüm bu soruların cevapları:

1.    Dosya Masrafı

Kredi açılışında oluşan en önemli masraf kalemidir.  Konut kredilerinde 500-2.000 TL arasında değişen tutarlarda sabit olarak alınabildiği gibi kredi tutarı üzerinden belirli bir oran belirlenerek de alınabilir. Örneğin %1 dosya masrafı oranı belirleyen bir bankadan 250.000TL tutarında kredi kullanıldığında 2.500 TL dosya masrafı ödenir. Bankaların dosya masrafsız kredi ürünleri bulunsa da karlılığı korumak açısından bu ürünlerde faiz oranı, dosya masraflı ürüne göre daha yüksek olabilir.
İhtiyaç kredilerinde ise konut kredilerine göre daha düşük tutarlarda olan dosya masrafları, kredinin toplam maliyetini önemli şekilde etkileyebilir.

2.    Komisyon

Konut kredilerinde bankaların faiz oranını düşürerek toplam maliyeti azaltmak için önden tahsil ettikleri bir masraftır. Genellikle kredi tutarının belirli bir oranı olarak konuşulur, örneğin %1 veya %2 gibi. En düşük faiz oranını bulduğunu düşünen tüketicilerin oldukça dikkat etmesi gereken bir masraf kalemidir çünkü ödenen komisyon faizdeki indirimin birebir karşılığıdır. Tüketiciye yansıtılan toplam maliyet komisyonsuz ürünle aynı seviyede olacak, hatta vade boyunca faize ödenecek paranın bir kısmı baştan tahsil edilecektir.
Komisyon her kredi teklifinde olan, zorunlu bir masraf değildir. Tüketici her zaman komisyonsuz alternatif bir fiyat teklifi talep edebilir.

3.    Ekspertiz Ücreti

Bankalar konut kredisi ile alınacak evin gerçek değerini belirlemek için SPK lisanslı bağımsız ekspertiz kuruluşları ile çalışırlar. Bu kuruluşlara ödedikleri ücreti de krediyi kullanacak olan tüketiciye yansıtırlar. Diğer kredi masraflarından farklı olarak ekspertiz ücreti kişi krediyi kullanmadan önce peşin olarak alınır ve evin ekspertiz sürecini başlatmak için gereklidir. Kredi sürecinin ilerlemediği durumda banka ödenen bu ücreti iade etmeyecektir. Bankaların ekspertiz ücretleri 350-750 TL arasında değişir ve her bankanın konut kredisi sürecinde oluşan bir masraftır..

4.    İpotek Tahsis Ücreti

Konut kredisinde banka teminat olarak alacağı evin üzerine koyulan ipoteğin işlemleri için 200-350 TL arasında değişen ipotek ücreti tahsil edebilir. Krediyle alınan konut tapu işlemlerinin bir parçası olan ipotek harcından muaftır, ancak banka çalışan ve evrak maliyetlerini karşılama amacıyla bu ücreti tahsil edebilir. İpotek ücreti her bankada uygulanan bir masraf kalemi değildir.

5.    İpotek Fekki Ücreti

Teminatlı kredilerde ipoteğin konulması sürecine benzer olarak kaldırılma sürecinde de birtakım evrak işlemleri yapılır. Bu işlem ücretleri de yine ipotek kurulumunda olduğu gibi tüketiciye yansıtılabilir. Bu ücret sadece kredi kapanış aşamasında ve banka talep ederse oluşacaktır. Sonradan bir anlaşmazlık yaşamamak için bankaya ipotek fek ücreti uygulanıp uygulanmayacağını sormak, imzalanan sözleşmelerin şartlarını kontrol etmek tüketicinin yararına olacaktır.

6.    Erken Ödeme Cezası

Tüketici ödeme döneminde bir taksitten daha yüksek bir tutarı önceden kredi sözleşmesinde belirlenen ödeme planı dışında öderse banka erken ödeme cezası talep edebilir. Yasa gereği bu ceza tüketicinin ödeme planına ek olarak yaptığı ödemenin %2’sini aşamaz. Bu cezayı tahsil edebilmek için bankanın kredi sözleşmesinde bunu belirtmiş olması gerekir.
Özellikle faizlerin düşmesi ile birlikte kredilerini daha uygun fiyat sunan başka bir bankaya transfer etmek isteyen kişilerin bu masrafı mutlaka hesaba katması gerekir.

7.    Hesap İşletim ve Ekstre Gönderim Ücretleri

Kredi ödemeleri süresince tüketici için açılacak hesaptan alınan işletim ücreti ve kredi ödeme durumunu gösteren ekstre gönderim ücretlerini kapsar. Bu ücretler çoğunlukla aylık olarak tahsil edilir. Bankadan bankaya değişmekle birlikte, bazı bankalar konut kredisi müşterilerini bu ücretlerden muaf tutabilirler.

8.    DASK

DASK olarak bilinen zorunlu deprem sigortası aslında konut kredisi alırken yaptırılması gereken tek zorunlu sigortadır. Binanın yapı tarzı ve bulunduğu konumun risk durumuna göre tutarı değişir. Yıllık olarak 50-150 TL civarı bir bedel karşılığında konut 150 bin TL’ye kadar teminat altına alınmış olur. Zorunlu deprem sigortası yakın zamanda yaşadığımız Van depremi ile önemini göstermiş oldu. Evini kredi ile alan kişiler hem evlerini kaybedip hem de kredi borcuyla baş başa kalmaktan zorunlu deprem sigortası sayesinde kurtuldular.
DASK için hesaplanan senelik prim bankadan bankaya değişmeyecektir, aynı konut için tüm sigorta acentelerinde eş fiyat uygulanır.

9.    Konut sigortası

Konut kredilerinde tüketicinin alacağı konutu doğal afet, hırsızlık, çeşitli sebeplerden oluşan hasar gibi durumlara karşı teminat altına alır. Konut sigortası yasa gereği kredi kullanırken yaptırılması zorunlu bir sigorta değildir. Buna rağmen kredinin ana teminatı satın alınan ev olacağı için çoğu banka kredi kullandırırken konut sigortası yaptırılmasını talep edecektir. Tüketiciler diledikleri takdirde konut sigortalarını kredi kullandıkları banka harici bir kurumdan yapabilirler. Konut sigortası senelik primi konutun lokasyonu, niteliği ve sigorta yapan kurumun teklif kapsamına göre değişecektir, ancak senelik ortalama 100-150 TL aralığında düşünülebilir.

10. Hayat sigortası

Hayat sigortası bazı bankalar tarafından kredi kullanımında yaptırılması talep edilen ancak yasa gereği tüketicinin yaptırmak zorunda olmadığı ya da istediği farklı bir firmadan yaptırabileceği bir sigorta türüdür. Hayat sigortasının önemi, kredi kullanan kişinin vefatı durumunda kalan borcun teminat altına alınıyor olmasıdır. Bu sebeple tüketicinin “aileme ev mi yoksa kredi borcu mu bırakacağım” diye düşünerek yaptırmayı seçtiği bir sigortadır. Yine de yasa gereği seçimin tümüyle müşteriye ait olduğu unutulmamalıdır.

11. Ferdi Kaza sigortası

Ferdi kaza sigortası bazı bankalar tarafından kredi kullandırımı sırasında talep edilen ve kaza durumlarında kişinin zararlarını teminat altına alan bir sigorta türüdür. İhtiyaç ve konut kredisinde yaptırılması zorunlu değildir, ancak bankalar tarafından hayat sigortasını maliyetli bulan tüketicilere önerilen bir alternatiftir.

Tüm bankaların en detaylı masraflarını karşılaştırmak tamamen ücretsiz
Kredi kullanımında alınan faiz ve masrafların bankadan bankaya büyük farklılık gösterdiğini belirten Konutkredisi.com.tr kurucu ortağı Onur Tekinturhan, sigortalar da dahil masraf olarak ödenen tutarların 500 TL ile 5.000 TL arasında değişebildiğini ekledi. Faiz oranları da dahil edildiğinde yanlış bir kredi seçiminin tüketici için 10 binlerce TL ek maliyet oluşturduğunu belirten Tekinturhan, tüketicilere mutlaka bağımsız ve uzman bir kredi danışmanı ile çalışarak en doğru tekliflere ulaşmalarını önerdi.

İZMİR TARİHİ ASANSÖR

İZMİR TARİHİ ASANSÖR 


İzmir Mithat Paşa Caddesi ile Halil Rıfat Paşa Semti arasındaki yükseklik farkından ötürü her iki semt arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak amacı ile İzmirli Yahudi iş adamlarındanNesim Levi tarafından bir asansör yaptırılmıştır. Günümüzde İzmir’in simgesi olan ve her iki semti birleştiren kulede iki asansör bulunmakta olup, bunlardan sol taraftaki buharla, sağ taraftaki de elektrik ile çalışıyordu. 

İzmir’in Yunan işgalinden kurtarılmasından sonra asansör sosyal gereksinimi karşılayacak bir konuma sokulmuş, burada 1930 yılında tiyatro sahnesi, sinema salonu ve gazino açılmıştır. 

Asansör kesme kırmızı taştan olup, oldukça yüksek beyaz taş bir kaide üzerine dört katlı olarak yapılmıştır. Katları birbirinden ayıran silmeler bulunmaktadır. Her katın cephesinde dikdörtgen planlı altlı üstlü sekiz pencere bulunmaktadır. Asansörün en üst katı dışarıya taşkın bir saçakla sona ermektedir. Bu saçaklı bölümün üzerinde de daha küçük ölçüde ikişer pencere daha bulunmaktadır. 

Asansörde 1985 yılında yapılan restorasyon sonucu her iki asansör de elektrikle çalışır duruma getirilmiştir. Asansör İzmir Büyük Şehir Belediyesi tarafından1992–1994 yılında yeniden restore edilmiş, Halil Rıfat Paşa semtindeki çevre düzenlemesi sırasında da asansörün üzeri teras ve restoran haline getirilmiştir.

Asansörlerle ilgili yanlış bilinenler

Asansörlerle ilgili yanlış bilinenler

Bilinen: Asansörler tek bir halatla taşınır,bu halatın kopması halinde kabin düşer.

Doğrusu:Asansör, taşıyıcı halat çapı en az 8mm olan ve en az 2 halatla taşınan sistemdir.Tek bir halat dahi yüklü kabini taşıyacak dayanıma sahiptir.

Bilinen:Asansör kat arasında kalırsa havasız kalınır.

Doğrusu:Asansör kuyusu, binanın en iyi hava sirkülasyonu olan bölümlerinden biridir.Kabin içinde yeterli havalandırma boşlukları olduğundan havasız kalmak mümkün değildir.Panik içinde dışarıya çıkmaya çalışılmamalıdır.

Bilinen:Verilen çağrı ile değil kendi mantığıyla hareket eden asansörlerde, istenmeyen katlarda inilmek zorunda kalınabilir.

Doğrusu:Asansör kabin ve koridor çağrı butonları ile hareket alır.Yukarı doğru gitmekte olan bir asansöre binip aşağı katlardan birinin butona basılırsa, yada aşağı gitmekte olan asansöre binip yukarı katlardan birinin butonuna basılırsa, gidilecek kata değil asansörün daha önce verilen çağrıyı yanıtlayacağı kata gidilir. Hareket okları ve göstergeler bu yanlışlığı gidermek için konulur.

Bilinen:Kat arasında kalındığında asansör düşebilir,bu nedenle kabinden çıkmaya çalışılmamalıdır. 

Doğrusu: Kişilerin kendi başlarına kabinden çıkmaya çalışmaları kazalarla sonuçlanmaktadır.Asansörler; doğru şekilde kullanıldıklarında güvenli ve sistemlidir.Doğru yöntem, asansörün içinde kalıp imdat butonuna basarak beklemektedir.Kurtarma işlemi, mutlaka bu konuda uzmanlığı olan kişilerce yapılmalıdır.

Bilinen: Çağırma butonlarına birden fazla yada sürekli basmak asansörün çabuk kata gelmesini sağlar.

Doğrusu: Çağrı butonuna bir kez basılması yeterlidir.

Asansörlerin Çalışma Mantığı

Asansör hayatımıza büyük bir kolaylık katmaktadır. Bugün özellikle yeni yapılan binalara baktığınız zaman asansörü olmayan bir binanın hemen hemen olmadığını görmekteyiz. Asansörler yeni araçlar değildir, çok eskiden bu yana insanlar farklı amaçlarla asansör ya da asansör mantığında olan araçlar kullanmıştır. Asansörlerin çalışma mantığı, bilindiği gibi bir yükü ya da insanı, insan grubunu yukarıya ya da aşağıya doğru taşıma şeklindedir. Eski asansörler binalar için değil doğrudan iş maksatlı tasarlanıyordu. Bunun tek bir sebebi vardı, çünkü o zamanlar yüksek katlı binalar, gökdelenler zaten olmadığı için böyle bir ihtiyaç yoktu. İnsanlar evlerine rahatlıkla merdivenleri kullanarak çıkabiliyordu. Oysa bugün baktığınız zaman her tarafta yüksek yüksek binalar ve iş hanları görmekteyiz.
Metropolleşmenin, şehirleşmenin var olduğu her yerde yüksek binalar söz konusudur. Bugün asansör kavramı, bir sektör halini almıştır. Asansör bakımıyla satışıyla montajıyla bire bir ilgilenen, uzman ekiplerce bu işi profesyonelce yapmakta olan birçok firma vardır. Bugün ev kiralamak ya da satın almak isteyen insanlar asansörü önemli bir kriter olarak görmektedir. Asansör teknolojisi geçen bu onlarca yılda oldukça gelişmiştir. Elektronik asansörlerin yoğunlukta olduğu bugünde, çok farklı asansör türleri de göze çarpmaktadır.
İnsanların zihinde asansör denince hemen bina asansörleri gelmektedir oysa yük işlevini gören ve fabrikalarda, işyerlerinde çok önemli bir yere sahip olan asansörler de mevcuttur. Çok kişinin çalıştığı ve yoğun olarak asansörün kullanıldığı binalarda akıllı asansörler mevcuttur. Bunlarda birden çok asansör olduğu için programlama sistemi olmak durumundadır. Birçok açıdan asansörler evrim geçirmiştir. Örneğin eksiden asansörü denetlemek için bir kişi sürekli asansör başında dururdu, oysa bugün otomatik olarak çalışan, binen insanların kontrol altında tuttuğu sistemler geliştirilmiştir. Kim, hangi kata çıkmak istiyorsa bunu komutlandırıyor ve asansör bunu belli bir sistematik içinde yerine getiriyor.

En Kullanışlı Asansör Seçimi

insanlık tarihi birçok yeniliğe evsahipliği yapmıştır. Ve bu yenilikler her geçen gün daha da artmaktadır. Yapılan teknolojik tasarımların ya da icatların her biri, insanoğlunun günlük hayatını kolaylaştırmak içindir. Bu noktada bazı araçların çok önemli olduğunu söyleyebiliriz. Köklü tarihi ile hemen önplana çıkan asansör de bunlardan bir tanesidir. Ülkemizde bazı şehirlerde tarihi asansörler görmemiz mümkündür. Aslında sadece bu bilgiden bile hareketle asansör kavramının çok eskilere dayandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Elbette o zamanki asansörler bugünün mantığında çalışmıyorlardı. Teknoloji her gün hatta her saat değişen bir olgu.
Bu yüzden bugünün asansörleri ihtiyaca ve gelişmişlik düzeyine göre de kendini yenilemiştir. Örneğin en önemli yenilik elektronik bir tasarıma sahip olmalarıdır. Öte yandan her türlü ihtiyaca göre ya da kullanım mekanına göre uygun olarak tasarlanmaktadır. Alışveirş merkezlerinde başka, fabrikalarda başka, hastanelerde başka ve apartmanlarda çok daha başka tipte asansörler kullanılmaktadır. Asansör bakım ve montajı ciddi anlamda uzmanlık gerektiren bir alan olduğu için oldukça dikkatli olmak gerekiyor. Ne kadar teknolojik tasarımlar bile olsa bozulmaya, hasar görmeye çok eğilimdirler. 2000li yıllara bile girmiş olsak asansörde kalan birçok kişiye tanıklık edebiliyoruz.
Asansörde kalmanın , asansörde oluşan teknik arızaların çok çeşitli nedenleri olabilir. Bu konuları bu işin uzamnlarına teslim etmelisniz. Asansörlerin bugün bu kadar yoğun bir biçimde tercih edilmesinin altında arsa yoksunluğu ve iş hacminin büyümesi yatmaktadır. Bina dikilecek yeni alanlar olmadığı için insanlar var olan binaları yükseltme yoluna gitmeye başlamıştır. Ya da yeni bir bina dikilecekse bu binanın adeta bir gökdelen gibi olmasına özen gösterilmektedir. İmarla ilgili sorunlar yaşamamak için tek seferde birçok kat çıkan apartmanlar, dev binalar, iş alanları, alışveriş merkezleri, yoğun asansör ihtiyacını doğurmaktadır.

Yürüyen merdiven kazaları artıyor

Yürüyen merdiven kazaları artıyor

ELA’nın 2008-2010 yıllarına ait istatistik raporuna göre; ASANSÖR KAZALARINDA AZALMA YAŞANIRKEN, Yürüyen merdiven kazaları artıyor!
Avrupa Asansör Birliği (ELA) adına İstatistik Komite Başkanı Ebru Gemici tarafından hazırlanan ve 2008-2010 yıllarına ait istatistik verilerine göre asansör kazalarında azalma görülürken, yürüyen merdiven kazalarında ise artış gözlemlenmekte… .(Kaynak Asansör xpress)